DailyMail’de yer alan habere göre; Beslenme uzmanlarından Dr. Federica Amati, kahvenin yalnızca keyifli bir sabah ritüeli değil, aynı zamanda güçlü bir fizyolojik uyarıcı olduğunu hatırlatıyor. “Kahve dünyada en çok tüketilen içeceklerden biri. Birçok insan için vazgeçilmez bir alışkanlık ama herkes için uygun olmayabilir. Vücudunuzu dinlemek önemli,” diyor.Günün geç saatlerinde içilen kahvenin, uyku kalitesini düşürebileceği de bilinen bir diğer risk. Communications Biology dergisinde yayımlanan bir araştırma, öğleden sonra içilen iki fincan kahvenin bile beynin gece dinlenme kapasitesini azalttığını gösterdi.Kafein, beyindeki adenozin reseptörlerini bloke ederek uykuyu geciktiriyor. Bu nedenle uzmanlar, yatmadan en az altı saat önce kahve tüketilmemesini tavsiye ediyor.Kahve, sindirim sistemini uyararak mide asidi üretimini artırabiliyor. Bu durum bazı kişilerde sindirimi kolaylaştırsa da, mide ekşimesi veya reflü sorunlarını tetikleyebiliyor. Dr. Amati, “Mide asidi üretiminden sorumlu gastrin hormonunu artırır. Bu da bazı kişilerde rahatsızlık yaratabilir,” uyarısında bulunuyor.KOLESTEROL VE KALP SAĞLIĞIFiltre edilmemiş kahveler – örneğin Türk kahvesi veya French press – LDL (kötü kolesterol) seviyelerini artırabilen kafestol ve kahveol adlı bileşikleri içeriyor. Bu nedenle uzmanlar, filtre kahveyi kolesterol endişesi taşıyanlar için daha güvenli bir seçenek olarak öneriyor.Dr. Amati, “Hem kafeinli hem de kafeinsiz kahvenin birçok kronik hastalığa karşı benzer koruyucu etkileri var. Bu da kahvenin faydalarının yalnızca kafeinden kaynaklanmadığını gösteriyor,” diyor.Hamileler, kalp ritim bozukluğu veya anksiyete sorunu yaşayanlar ile çocukların ise kafein alımını sınırlaması öneriliyor.Uzmanlara göre günde üç ila beş fincan (yaklaşık 400 mg kafein) kahve, çoğu yetişkin için güvenli kabul ediliyor. Ancak Dr. Amati, “Kahveye herkesin verdiği tepki farklı. En doğru dengeyi bulmanın yolu, vücudun sinyallerini dikkate almak,” diyor.